FİLİSTİN KIRMIZI ÇİZGİYMİŞ
Mescid-i Aksa da milli davamız oldu çıktı.
Maliye bakanının ‘vergi toplayamıyoruz’ diye ağladığı sırada, dışişleri bakanının Afrika'da bir yılda 6 milyar dolar dağıtmakla övündüğü ülke için Mescid-i Aksa gibi milli dava uygundur.
Çok yakışmış...
Türkiye'yle ilgili yazınca, yazılanın doğruluğunu bırakıp, kime battığını dert eden devlet organları rahatsız olmasın diye, konuyu uzatmadan Türkiye dışındaki son olaylarla ilgili şahsi görüşümü yazacağım.
Türkiye'nin cumhurbaşkanı, İsrail'in cumhurbaşkanını aramış. Aradığı Yahudi, ‘terörizmle mücadele ediyoruz’ demiş.
Zaten bu ara uluslararası ilişkilerde moda böyle. Bizimkilere ‘şunu niye tutukladın’ diye soruyorlar. ‘Terörle mücadele ediyorum’ diyor.
Bizimkiler başkasına sorunca da onlar ‘terörle mücadele’ diyor.
Moda böyle...
Türkiye'nin cumhurbaşkanı ‘bu insanlar ibadet için gidiyorlar’ demiş.
Oysa karşısındaki Yahudi gayet iyi bilir ki ‘dar-ul harb’ denilen ülkelerde, İslam dinine göre cuma namazı kılınmaz. Hatta, kanunları İslam'a göre ayarlanmamış olan ülkelerin hiçbirinde cuma namazı farz değildir. Mesele ibadetse, bahsi geçen ibadet Allah'ın değil, başka birinin emri olabilir.
Velev ki bu insanlar, İslam'a göre değil de kafalarına göre cuma namazı kılacaklar.
Olabilir...
Oluyor işte...
Neden özellikle Mescid-i Aksa'da kılmak için direniyorlar?
İslam'ın ilk kıblesi olması sebebiyle önemliymiş.
Bu kadar önemli olduğuna göre, İslam neden başka kıble belirlemiş? Yani, hazır bir kıble belirlemişken, neden değiştirmiş? Madem İslam dini o kıbleden vazgeçmiş, bu bahsi geçen Araplar neden orada cuma kılmak için ısrar ediyor?
‘Biz herhangi bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturur (ya da ertelersek), yerine daha hayırlısını veya mislini getiririz’[1] diyen Kur'an ayetine göre, Mescid-i Aksa'nın kıble olmaktan çıkartılması, hayırlı bir sebeple olmuş. Şarabı öven ayet, yasaklayan ayetten önce geldi diye, önce geleni kabul edip şarap içiyor musunuz mesela?
‘İlk kıble’ diyerek Mescid-i Aksa'ya yapışmanızın manası ne? Son kıblenin kubbesi o kadar parlak değil diye mi beğenmiyorsunuz?
Onu, bunu bırakın da şu Filistin, Batı Şeria merakınız nereden geliyor? Kim size bunu farz koştu? İslam'a göre böyle bir yükümlülüğünüz var mı?
‘Kendilerine yazık eden kimselere melekler, canlarını alırken: «Ne işde idiniz!» dediler. Bunlar: «Biz yeryüzünde çaresizdik» diye cevap verdiler. Melekler de: «Allah'ın yeri geniş değil miydi? Hicret etseydiniz ya!» dediler. İşte onların barınağı cehennemdir; orası ne kötü bir gidiş yeridir.’[2]Yukarıdaki Kur'an ayetine göre, Türkiye'nin cumhurbaşkanının ‘3 tane şehidimiz var’ diyerek bahsettiği Arapların canını alan melek, o sırada kendilerine ‘neden hicret etmediniz?’ diye sormuş. ‘Allah'ın yeri geniş değil miydi?’ demiş. Cumhurbaşkanı ‘şehit’ diyor ama ayete bakarsak onların yeri cehennemmiş.
Çok iyi biliyorum ki yukarıya yazdığım cümleleri okuduğu zaman, ayeti değil de AKP genel başkanını haklı gören, meseleyi benim kâfirliğime yorarak vicdanını teselli eden kimseler var.
Sorun değil...
O şekilde şehadet kazanılacağına, cennet ve huriler edinileceğine gerçekten inanan kimselerin, bana kızmak yerine herkesten önce orada ölmeye çalışacağını biliyoruz.
Samimiyeti bana değil, kendilerine göstermelerini umuyorum sadece...
Madem İslam'ın kuralları, Kur'anın ayetleri sizi bağlamıyor; ne diye bu hareketlere ‘ibadet’ diyor ve o sokaklarda tekbir çekerek yürüyorsunuz?
Dombra çığırın, olsun bitsin..
Çok yakışmış...
Türkiye'yle ilgili yazınca, yazılanın doğruluğunu bırakıp, kime battığını dert eden devlet organları rahatsız olmasın diye, konuyu uzatmadan Türkiye dışındaki son olaylarla ilgili şahsi görüşümü yazacağım.
Türkiye'nin cumhurbaşkanı, İsrail'in cumhurbaşkanını aramış. Aradığı Yahudi, ‘terörizmle mücadele ediyoruz’ demiş.
Zaten bu ara uluslararası ilişkilerde moda böyle. Bizimkilere ‘şunu niye tutukladın’ diye soruyorlar. ‘Terörle mücadele ediyorum’ diyor.
Bizimkiler başkasına sorunca da onlar ‘terörle mücadele’ diyor.
Moda böyle...
Türkiye'nin cumhurbaşkanı ‘bu insanlar ibadet için gidiyorlar’ demiş.
Oysa karşısındaki Yahudi gayet iyi bilir ki ‘dar-ul harb’ denilen ülkelerde, İslam dinine göre cuma namazı kılınmaz. Hatta, kanunları İslam'a göre ayarlanmamış olan ülkelerin hiçbirinde cuma namazı farz değildir. Mesele ibadetse, bahsi geçen ibadet Allah'ın değil, başka birinin emri olabilir.
Velev ki bu insanlar, İslam'a göre değil de kafalarına göre cuma namazı kılacaklar.
Olabilir...
Oluyor işte...
Neden özellikle Mescid-i Aksa'da kılmak için direniyorlar?
İslam'ın ilk kıblesi olması sebebiyle önemliymiş.
Bu kadar önemli olduğuna göre, İslam neden başka kıble belirlemiş? Yani, hazır bir kıble belirlemişken, neden değiştirmiş? Madem İslam dini o kıbleden vazgeçmiş, bu bahsi geçen Araplar neden orada cuma kılmak için ısrar ediyor?
‘Biz herhangi bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturur (ya da ertelersek), yerine daha hayırlısını veya mislini getiririz’[1] diyen Kur'an ayetine göre, Mescid-i Aksa'nın kıble olmaktan çıkartılması, hayırlı bir sebeple olmuş. Şarabı öven ayet, yasaklayan ayetten önce geldi diye, önce geleni kabul edip şarap içiyor musunuz mesela?
‘İlk kıble’ diyerek Mescid-i Aksa'ya yapışmanızın manası ne? Son kıblenin kubbesi o kadar parlak değil diye mi beğenmiyorsunuz?
Onu, bunu bırakın da şu Filistin, Batı Şeria merakınız nereden geliyor? Kim size bunu farz koştu? İslam'a göre böyle bir yükümlülüğünüz var mı?
‘Kendilerine yazık eden kimselere melekler, canlarını alırken: «Ne işde idiniz!» dediler. Bunlar: «Biz yeryüzünde çaresizdik» diye cevap verdiler. Melekler de: «Allah'ın yeri geniş değil miydi? Hicret etseydiniz ya!» dediler. İşte onların barınağı cehennemdir; orası ne kötü bir gidiş yeridir.’[2]Yukarıdaki Kur'an ayetine göre, Türkiye'nin cumhurbaşkanının ‘3 tane şehidimiz var’ diyerek bahsettiği Arapların canını alan melek, o sırada kendilerine ‘neden hicret etmediniz?’ diye sormuş. ‘Allah'ın yeri geniş değil miydi?’ demiş. Cumhurbaşkanı ‘şehit’ diyor ama ayete bakarsak onların yeri cehennemmiş.
Çok iyi biliyorum ki yukarıya yazdığım cümleleri okuduğu zaman, ayeti değil de AKP genel başkanını haklı gören, meseleyi benim kâfirliğime yorarak vicdanını teselli eden kimseler var.
Sorun değil...
O şekilde şehadet kazanılacağına, cennet ve huriler edinileceğine gerçekten inanan kimselerin, bana kızmak yerine herkesten önce orada ölmeye çalışacağını biliyoruz.
Samimiyeti bana değil, kendilerine göstermelerini umuyorum sadece...
Madem İslam'ın kuralları, Kur'anın ayetleri sizi bağlamıyor; ne diye bu hareketlere ‘ibadet’ diyor ve o sokaklarda tekbir çekerek yürüyorsunuz?
Dombra çığırın, olsun bitsin..
22 Temmuz 2017
.jpg)
Hadi bakalım buyur.Hepsini okudum ve aklımda deli sorular.
YanıtlaSilYorumunuz harika, kalemine sağlık Caner Ağabey.
YanıtlaSil