26 HAZİRAN ATATÜRK’Ü ANMA BAYRAMI
53 yıl önce Adnan Menderes hükümeti, 19 Mayıs törenlerini,
bayrama iki gün kala yasakladığını duyurdu. Ankara ve İstanbul'da
üniversiteliler meydanlara yürüdü. Polis, gençlere var gücüyle saldırdı ve bir
üniversite öğrencisi, bu olaylarda polis tarafından öldürüldü.
O yıl 19 Mayıs, hükümetin yasağına takıldı ve kutlanamadı.
Çok zaman geçmeden; 27 Mayıs'ta askerî darbe yapıldı. 1
9 Mayıs'ı yasaklayanlar
Yassı Ada'da idam kararlarını beklemeye koyuldu fakat kutlanamayan 19 Mayıs
unutulmadı.
Nasılsa geçti gitti denilmedi ve 19 Mayıs kutlamalarının 21
Haziran'da yapılacağı duyuruldu.
“Tanklarıyla, toplarıyla gelseler dahi
Bağımsız olacak Türk'ün ülkesi
Yıldırım bora sükûn bulacak
Bize Amerika, Bize Amerika
Selam duracak” marşı, o günlerden sonra dillere dolandı.
O dönemin gençliği, bayramı yasaklayanın hangi kuvvet
olduğunu tespit edecek kadar şuur sahibiymiş...
30 Ağustos törenleri, 1999 yılında, aynı ay içinde yaşanan
deprem bahane edilerek iptal edildi.
29 Ekim de eskisi gibi kutlanmadı.
Eğlencenin, magazinin, köpük banyolarının her türlüsü devam etti ama iş mili
bayram kutlamaya gelince, devlet erkânının aklına yas tutmak geldi.
Artık 19 Mayıslar, 29 Ekimler, etnik süprüntülerde karın
ağrısı yarattığı bahanesiyle yasak.
Binlerce yıllık bir ömür sürmüş millet, hiçbiri yüzyıldan
eski olmayan milli bayramlarla avutulabilir mi? Bu kadar şanlı mazinin içinde,
bütün şeref dönemleri şu yirminci asırda mı yaşanmıştır acaba?
Bugün milli bayramlardan gocunanlar, 1960 tarihinde
gocunanların küçük beslemeleridir.
Bakalım; bayramı yasaklanan millet aynı millet midir?
Aynı cevabı verebilecek
midir?
Göreceğiz!
14 Mayıs 2013
Yorumlar
Yorum Gönder