ZENCİ

 


Ankara’nın eski belediye başkanı, yaptığı tuhaflıklarla yıllardır memleketin gündemini meşgul ediyor.
Bugün de gündemi zapt edecek bir tuhaflık yapmış.
Sözde, zenci bir asker şehit olmuş da bizimki de onu anma mesajı yayınlıyor. Mesaj metni çok ilginç:
Bak Türkiye’ diye umuma sesleniyor önce. Fakat, hedefi Türkiye değil… Daha dar bir kesime sesleniyor ama söze genelden giriyor.
Kendisini Türkiye’nin dinlemesini sağladıktan sonra devam ediyor:
Somali’den gelip Türk vatandaşı olan, senin ülken ve senin inancın için savaşan Abu Bakeroğlu, PKK’ların yaptığı karakol baskınında şehit oldu’ diyor.
Yazım hatalarını bu kadar düzeltebildim. Kendisi sadece büyük harf kullanıyor.
Duasını da ettikten sonra, asıl hedefine seslenerek bitirmiş:
Yabancı düşmanlığı yapan hainlere de ibret olsun’.

İddiasını ispat edercesine, bitmek bilmeyen özgüvenini yansıtırcasına, sözde şehit olan zencinin de fotoğrafını mesajına eklemiş.
Üstünde genelkurmay başkanı üniformasıyla, Beşiktaş futbol kulübünün eski bir topçusu…

Belli ki eski başkanı, eski topçunun uydurma resmiyle kandırmışlar. Olabilir…
Bizim konumuz, mesajın içeriği.

Eski başkana göre, Somali’den gelen zenci, Türk vatandaşı olmuş; Türkiye değil.
Türkiye Cumhuriyeti’nde vatandaşlık parayla satılmıyormuş da Türkler, kendi vatanlarına ortak arıyormuş gibi bir laf… ‘Türkiye Türklerindir’ vecizesini içine mi sindirmiş yoksa T.C. vatandaşı olan herkesi Türk mü sayıyor; anlamak zor.
Bunların bu konularda ilkeli duruşu pek olmuyor. Başlarındaki ne derse ona uyuyorlar.

Geçelim…

Başkan eskisine göre, bu zenci general ‘senin ülken ve senin inancın için’ savaşırken şehit olmuş. Kime diyor acaba?
Zencinin ya da bizzat kendisinin de ülkesi olsa, ‘benim’ der, ‘bizim’ der…
Yok;
Senin ülken’ diyor. Ne tuhaf…

İnancı katmadan asla konuşamıyorlar. O konuda da aynı üslubu kullanıyor. ‘Senin inancın’ diyor.
Uydurma zenci askerin ya da bizzat kendisinin inancını kastetse ‘bizim inancımız’ demesi gerekir ama yok…
Benim ya da başkasının inancı için TSK’da savaşan Abu Bekaroğlu, bu talimatı kimden almış ola ki…
Bunu da geçelim…

Lafı yeterince dolandırdıktan sonra, ağzındaki baklayı çıkartıyor ve aslında kime seslendiğini anlıyoruz. Her zaman olduğu gibi ne şehit bunların umurunda ne de ülke…
Yabancı düşmanlığı yapan hainler ibret alsın’ diyor.
Amma da ibretlik hikâye…

Kimliğini taşıdığı ülkede askerlik yapan bir zenci, eski başkanın çok tuhafına gitmiş belliki…
ABD’de devlet başkanlığı yapanını gördük oysa.

Eski başkan ne sanıyor bilmiyorum ama Fatih’in İstanbul’a girişini tasvir eden tabloda, hemen sağında duran eğri kılıçlı zenci var. Trablusgarp Savaşı’nda ordumuza katılıp Balkan Savaşları’nda, Sina-Filistin Cephesi’nde, Hicaz-Yemen Cephesi’nde, Çanakkale Savaşı’nda ve Birinci Kanal Hareketi’nde savaşmış Zenci Musa var. Ülkemizde yüzyıllardır yaşayan, onlarca göbek atadan vatandaşımız olan ve askerliğini de hepimiz gibi yapan zenciler var. Ankara’nın eski başkanı, muhtemelen zenci asker görmemiş. Askerliği de çok bilmiyor olsa gerek…

Zenci Musa 

 
General üniformalı zencinin karakolda ne işi var’ diye sorma gereği bile duymuyor çünkü gözünü ‘yabancı düşmanı’ dediği insanlara hakaret etme hırsı bürümüş. Yabancı dostu olduğu için kendisini ‘vatansever’ sayıyor olacak ki yabancı düşmanlarına ‘hain’ diyebiliyor.

Bunların işi gücü tuhaflık, sanatları tutarsızlık. Annesi Arnavut olduğu için midir nedir, bir türlü Türk kimliğiyle barışamıyor. Halbuki ‘sizin ülkeniz’ dediği Türkiye’nin kaymağını yemekten hiç geri durmamış:
84’te ilçe belediye başkanı olmuş. Beş yıl makamda oturmuş.
91’de milletvekili olup meclise girmiş.
94’te Ankara belediye başkanı olmuş.
23 yıl boyuna, 5 defa seçim kazanarak o makamdan kalkmamış.

 

Melih Gökçek'in kaldırttığı heykel.


Göreve geldiği anda ilk işi bir heykeli kaldırtmak olmuş. ‘Böyle sanata tükürürüm’ diyerek kaldırdığı heykel yüzünden hem kendisi tazminat ödemek zorunda kalmış, hem de belediyeyi tazminata mahkûm ettirmiş. Aynı herifin başka heykelini de aynı yöntemle Erdoğan kaldırtmıştı. Tükürmekten bahsetmedi ama ‘ucube’ demişti.
Bu Ankara’nın eski başkanını koltuktan kaldırmak da vatandaşa değil; yol arkadaşı Erdoğan’a nasip oldu. ‘Böyle sanata tükürürüm’ diyerek işe başlayan Melih Bey, dinozor heykellerine 801 milyon dolar gömerek, başkanlık kariyerini bitirdi.

Erdoğan müdahale etmese, istifaya zorlamasa, bu adamı seçmeye kesinlikle devam edeceklerdi. Baktı ki bu milletin duracağı yok, kara deliği kapatmak için kendisi müdahale etti. ‘Vicdansızı merhamete getirir’ diye bir laf var; bu toplumun cehaleti bazen o seviyeye ulaşıyor.

Bugünü zenci şehit yalanıyla ve ona gülenlerle geçirdik ama dünkü gündemimiz de farklı değildi:
27 yaşında, Berk Acar adlı bir Ermeni, Denizli’nin Babadağ ilçesine kaymakam olmuş. Türkiye’nin ilk Ermeni kaymakamını tebrik etmek için yarışan entel, liboş, etnik bölücü takımı adeta bayram ediyordu. Ermeni gazeteci vurulunca saçını başını yolarak isyan edenler de hemen hemen aynı kişilerdi.

Denizli'nin Babadağ' ilçesine
kaymakam yapılan Ermeni Berk Acar, 27 yaşında
.


Türk olmayana sempatileri, Türk olmayana sevgileri, Türklük dışında kalan şeylere ilgileri hiç bitmiyor. Ermenistan’da bir Türk’ün bakkal açması bile mümkün değilken, bir ilçenin en büyük idari amirinin Ermeni olması, bunları adeta mest ediyor.

Kanlarında nasıl bir sıkıntı varsa, yabancıya dostluğu, ötekiye sempatiyi, uzaktakine sevgiyi resmen görev edinmişler.

İslamcı geçinen başkan eskisinin Zenci sevgisi,
liberal geçinen yazar bozuntusunun Ermeni aşkı,
solcu geçinen şarkıcı parçasının Yunan sempatisi…

Bitmiyor!

Türk’e dair her şeyden nefret ediyorlar. Türk’e ait ne varsa mideleri bulanıyor. Türk’e benzememek için resmen takla atıyorlar.

Bütün bunlara rağmen;
Öyle yüzsüz, öyle utanmaz, öyle çirkinler ki kendilerinden olmayana ‘hain’ damgası vurmak için birbirleriyle yarışıyorlar.
Neye sadıklar?
Nereye aitler?
Neyle bağlılar?
Anlamak mümkün olmuyor ama bunlardan değilsen ‘hain’ sayılıyorsun.

Uzatmayayım;
Eskilerin bir sözü var.
Bunlar içerde olunca, kapı kilit tutmuyor.

 

Yorumlar

  1. Sanırım cumhuriyetin başlarında herkese Türksün diyerek hak etmeyen insanlara Türklük namını verdik. Şimdi onlar o namı o kadar kirletiyorlar ki. Yurt dışında falan gezerken Gerçek Türkler Türküm demekten yoksunuyorlar.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ATATÜRK NE YAPMAMIŞTIR?

IRKÇI MISIN? - 4