Damağımızda Kalan



Şanlı Azerbaycan ordusunun, 3 gün devam eden saldırışları sonunda emperyalist yamyamların araya girmesi ve bir kere daha Ermenileri himaye etmesi nedeniyle Karabağ gündemimiz kasıtlı olarak gündemden çıkartılmış gibi görünüyor.
ABD ve kadim dostu Rusya’nın, paniklemiş bir vaziyette ‘ateşkes’ çağrılarının arasında, çok sesi çıkmasa da Avrupa Birliği de bilinen Haçlı ruhuyla meseleye dâhil oldu.
 Üç gün süren savaş neticesinde ortaya çıkan sonuçlar, öyle görülüyor ki en çok Ermenistan’ın çapulcu başkanını şaşırtmış durumda. Sığıntı ve uydurma bir devletin başında bulunduğunu herkesten daha iyi bildiği için, çatışmaların başlamasıyla birlikte soluğu Almanya’da alan sığıntı devlet başkanı, Angela Merkel’le yaptığı yalvarma toplantısının ardında düzenlenen basın açıklamasında, çapsızlığını ve ülkesinin sefaletini bir kere daha itiraf etti:
‘Azerbaycan, modern silahlarının olduğunu son üç günde gösterdi’ diyerek, tarihî bir gerçek olan Ermeni acizliğini bir kere daha gösterdikten sonra eklemiş:
‘Fakat netice modern silahlarla alınmıyor.’
Söylediği bu ne olduğu belli olmayan son cümlenin altında çok derin anlamlar arayan Ermeni seviciler çıkabilir; fakat uydurma devletin, uydurma başkanının vermek istediği mesaj gayet açıktır. ‘Emperyalist köpeği olmadan, kendi imkânlarınızla yaptığınız atılımlar sonuç vermez’ demek istiyor. Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğu ve Ermenistan tarafından işgal edilmiş bulunduğu gerçeğini kabul eden uluslararası toplum kararlarına, AGİT raporlarına rağmen, sığıntı olmanın ve haçlı postalı yalamanın getirilerini bildiği için, peşin peşin teslim olduğu odakların, Azerbaycan’ın ya da Türklüğün lehine bir tutum izlemeyeceğine güvenerek konuşuyor.
İnsanlık tarihi içinde kıl kadar yer edinememiş etnik yığıntıların yanlış psikolojisi böyledir… Tarih boyunca değişik imparatorlukların içinde asalak olarak yaşamış etnik yığıntılardan, tarihin nasıl yazıldığına dair sağlıklı fikirler çıkması beklenemez; ki o fikirsizin, bir uydurma devletin başkanı olması bile neticeyi değiştirmez. Uydurma devletin, uydurma başkanının boş sözleri bu şekilde olsa da Ermenistan adlanan ülkede yaşayan ve özellikle de Karabağ’a doluşturulan Ermeniler aynı fikirde değil. Ateş bacayı sarmış durumda ve onlar canlarının derdine düştükleri için birtakım şeyleri propaganda etmekten ziyade itiraf tadında dile getiriyorlar. Armenianreport’un internet sitesinden 2 Nisan’da bildirdiğine göre, Azerbaycan kuvvetleri 8 stratejik yüksekliği ele geçirmiş durumda. 5 Nisan’da açıklanan ateşkes kararına göre Ermenistan, 1994’ten beri kabul ettiği, yani 1 Nisan gecesine kadar elinde tutuğu haritayı baz alıyor fakat gerçekler o şekilde değil. Azerbaycan makamlarının verdiği resmi bilgiye göre, üç gün süren savaşın neticesinde 2 kent ve 1 stratejik yükseklik Ermeni işgalcilerinden geri alınmış durumda. Türk askerinin, ele geçirdiği yerleri takviye ettiği ve muhkemleştirdiği de göz önüne alınınca, Ermenilerin savaşın durmuş olmasından başka bir şeyle avunmadıkları ortadadır.
Pekiyi; zafere koşan orduyu durduran ne oldu? Dünyanın dikkatini, Ortadoğu adını taktığı coğrafya üzerinde tutmaya çalışan iki ülke; ABD ve Rusya, çatışmaların başladığı andan itibaren bitmeyen ateşkes çağrılarında bulundular. Özellikle de Rusya, sadık bir köpeğinin tepelenmesinden, bir Türk darbesi daha yemekten dolayı en üst perdeden feryat etti. Ateşkes kararı açıklandığı anda uçağa atlayan Rusya başbakanı ve Putin’in değişmeli suç ortağı soluğu Ermenistan’da aldı. Ermenistan başbakanı Abrahamyan’la görüşen Medvedev, Rusya’nın elinden geleni yapmaya hazır olduğu mesajını verdikten sonra ertesi gün Bakü’ye geçti. Aliyev’le bir araya gelen kukla başbakan, meselenin siyasi yollarla çözülmesi gerektiği ve karşılıklı tavizler vermenin şart olduğunu söylemiş. Moskof kuklasının ağzındaki bakla budur! Sadık uşağı Ermenistan için, Azerbaycan’dan taviz isteyen emperyalist… Suriye’de uçağının düşmesiyle karizması paramparça olmuşken, şimdi de Ermenistan adını taktıkları balonun patlamış olmasına bakmadan, haklı olan devletten taviz istiyor. Er meydanında kahpeleşmenin destanını yazmış, gazla kız ticaretinden başka zanaat bilmeyen şişme devletin, şişme başbakanının yüzsüzlük tiyatrosu…
Üç gün süren savaşın, bir de Türklük düşmanlığını meslek edinmiş İran cephesi var. Türklük sel olduğunda ve set yıkmaya başladığında, Fars’ın kaçacak deliği olmadığını bilen İran’ın resmî gazeteleri, Karabağ’da ortaya çıkan hadisenin, Türkiye eliyle gerçekleştirilen bir operasyon olduğunu yazıp çizdiler. Onlara göre Türkiye hükümeti, Suriye’de hatalar yapmış, durumu toplamak için Karabağ’da savaş çıkarmış… Tam bir Fars zekâsı örneği…
Resmî yayın organları, bu türlü komik teoriler uydursa da İran’ın eski Bakü büyükelçisi Afşar Süleymani, konuyla ilgili yazdığı bir makalede, meseleyi başka şekilde değerlendirdi. Süleymani’ye göre meseleyi kaşıyan ve savaşın çıkmasına sebebiyet veren Moskova. Uluslararası camiada karizması çizilen, Suriye’de yediği darbenin etkilerini hafifletmeye ve güç gösterisi yapmaya çalışan Ruslar, Suriye’den devşirdikleri Ermenileri ve PKK’ya bağlı çapulcuları Ermenistan’a getiriyor, bunları sınır hatlarına yığıp aklı sıra Türklere bir darbe vurmak istiyor. Azerbaycan kuvvetlerinin anında ve etkili cevabıyla darmadağın olan, Ermenistan ordusu gibi görünse de aslında Moskof’un çapulculara dayalı planıdır. Kremlin ve kafası Sovyetler devrinde takılı kalmış Putin’in çocukça planı, Süleymani’ye göre şu şekilde: Rusya, eski Sovyet ülkelerinde krizler çıkaracak, bu krizlere müdahil olacak ve çözüm üreten taraf pozuyla Asya’da ‘ağabey’ rolü kapacak. Bu vesilelerle de ekonomisini kurtardığı gibi çizilen karizmasını da toparlayacak. Yine Afşar Süleymani’nin makalesine göre, Karabağ’da çapulcular eliyle çıkardığı savaşla, Türkiye-Azerbaycan arasında sorun yaratıp, Azerbaycan’ın Avrasya Ekonomik Birliği gibi Rus güdümlü örgütlere dâhil olmasını sağlayacaklardı fakat hevesleri kursaklarında kaldı.
Rusya’nın kendi kendini düşürdüğü perişan durum, kukla devlet Ermenistan’ı da perişan edecek gibi görünüyor. Parlamenter sisteme geçiş tartışmalarının devam ettiği ve yakın zamanda elektrik zamları gibi konular nedeniyle gerilmiş Ermenistan’da, Sarkisyan’ın hanedanı şimdi daha zor duruma düştü. Özellikle Amerika’da yaşayan Ermenilerin de asalak olarak gördüğü ve usandığı Ermenistan, kendi kendine yeten ülke olmak bir yana, ülke olmak vasıflarından bile mahrum bir kukla olduğu için, birinci ağızdan Azerbaycan ordusu karşısında dağıldığını itiraf etmiştir ve Dağlık Karabağ’da artık nüfus politikası izleyecek durumda değildir. Vatan mevhumunu bilmeyen Ermenileri, korumaktan aciz olduğu o bölgelerde iskân ettirmesi de artık mümkün olmayacak. Türk’ün gücünü görmek korkusuyla uykuları kaçacak.
10 Nisan 2016

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ATATÜRK NE YAPMAMIŞTIR?

IRKÇI MISIN? - 4

ZENCİ